Mini Renk Koleji’nde ezberden uzak, eleştiren, sorgulayan, değerlendiren, Analiz – Sentez yapabilen ve özetle öğrenmeyi öğreten bir eğitim anlayışı hakimdir. Bu sebeple amacımız, öğrencilerimizin sorumluluk bilincinin yüksek olması, kendi akademik ve sosyal gelişimleri açısından üzerlerine aldıkları görev ve sorumlulukları en iyi biçimde yerine getirmelerini sağlamaktır.
Öğrencimiz okuluna ödev kaygısı ve korkusu yaşamadan mutlu bir birey olarak gelir. Okul ortamında ve okul ders saatleri içerisinde öğrencinin akademik ihtiyaçları tespit edilir, akademik anlamda geri kalmamaları için verilen günlük ödevler ve ders performansını pekiştirme ve geliştirmeye yönelik çalışmalar etüt saatinde uzman öğretmenlerimiz kontrolünde yapılır.
Öğrencilerin zihinsel öğrenme süreci özellikleri (Düşünme Becerileri Eğitim Modeli – PASS Teorisi) dikkate alınarak haftada 11 saat olarak planlanan Türkçe derslerinde SCAMPER, 6 Şapka, Aşamalı Yapılandırma, Öğrenme Merkezleri, İstasyonlar, Öğrenme Günlükleri, Yaratıcı Okuma gibi farklılaştırılmış pek çok yöntem ve teknikle erken dönemden başlayarak anadilinin olanaklarını ve gücünü kavratmaya dayalı eğitsel süreçlerin yanı sıra dil becerisinin gelişmesi için de eleştirel okuma, düşünme ve yazma çalışmalarına yer verilmektedir. Okuma kültürü edinmiş, iyi bir anlatıcı, iyi bir konuşmacı ve iyi bir araştırmacı olma fırsatı öğrencilerimize açık olmaktan çok gizli bir disiplin anlayışı içinde zengin öğrenme ortamlarında sunulmaktadır.
Mini Renk Koleji yabancı dil eğitiminde dili “öğretmekten” çok öğrencilerin dili “edinmelerini” sağlamayı hedeflemektedir. Mini Renk Kolejinde dil, öğrencilere, bir süre sonra unutacakları pek çok dilbilgisi kuralını ezberleterek değil, bu kuralların farkında olmadan ancak neyin doğru olduğuna dair bir “his” geliştirilerek kazandırılır. Yabancı dil eğitiminde en temel gayemiz öğrencilerimize dört dil becerisini (okuma – yazma – dinlediğini anlama – konuşma) eşit derecede kazandırmak, kendilerini bu dilde yazılı ve sözlü rahatça ve en önemlisi özgüvenle ifade edebilmelerini sağlamaktır. Derslerimiz Tema Bazlı (Theme Based) ve İletişimsel Yaklaşım (Communicative Approach) Metotlarını temel alarak planlanmakta ve bu metotlara uygun ders kitapları kullanılmaktadır. Her tema ile öğrencinin içinde yaşadığı ortamda benzerlikler ve farklılıkları irdeleyerek ilgili temayı gerektiğinde kendine özgü olarak işleyecek beceri bütünlüğünü öğrencilerimize kazandırma hedeflenmektedir.
Sosyal ilişkiler insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. Bireyler, yaşamlarının büyük bir kısmını diğer insanlarla ilişki kurarak geçirmektedirler. Yeterli sosyal beceriye sahip olan bireylerin, yaşamlarının çeşitli alanlarında daha sağlıklı ilişkiler kurması kolaylaşmaktadır. Yaşamın ilerleyen yıllarında sağlıklı ilişkiler geliştirmede, sosyal becerilerin çocukluk yıllarında kazanılmasının büyük etkisi vardır. Bireyin çocukluk döneminde yeterli sosyal becerileri kazanması, onun yaşamındaki farklı alanlarda önemli başarılar elde etmesi ve sosyal uyumu açısından önemlidir.
Biyo-psiko-sosyal varlık olarak kabul edilen insan, her yönden gelişmeye açık bir özellik gösterir. Modern dünyada hızla gelişen teknolojik imkanlar, insanın büyük ölçüde işini kolaylaştırıyor olsa da, beraberinde farklı psikolojik, biyolojik ve sosyolojik sorunları getirmekte olduğu müşaade edilmektedir. Bireylerin sağlıklı birer kişilik geliştirmesi isteği yönlendirici rehberliği zorunlu kılmıştır. Böylelikle rehberlik, eğitimin bir parçası haline gelmiştir.
GME yaklaşımında da öğrencinin ilgisini çekecek gerçek bir hayat problemiyle konuya bağlanması, öğretimin her aşamasında anlamlandırmaya önem verilmesi, öğrencinin öğrenme süreci boyunca aktif olarak öğrenme sürecine katılması ve işbirliği içinde öğrencilerin birbirleriyle etkileşimde bulunması şeklinde gerçekleşmektedir. Günlük yaşamdan seçilen problemlerin yanında bu problemlerin daha anlaşılır ve somut olması için görseller kullanılmaktadır. Görselleme, soyut düşüncelerin somutlaştırılması ya da resimlenmesi olarak, verilen görsel öğeler (resim, grafik vb.) yardımıyla, kavramların, görme duyusunun kolaylıkla algılayabileceği bir şekilde somutlaştırılması ve düzenlenmesi olarak, zihinde oluşturulan şekillerin ve uzamsal doğanın tüm temsillerinin matematik yapmak için oluşturulması ve dönüştürülmesi olarak tanımlanır.